12 Ekim 2014 Pazar

Kurban Bayramı (2014)

Aradan biraz geçti ama olsun ben ancak bugün fırsat bulabildim ve yazıyorum. Kurban Bayramı tatilinde ben Sincap Ali, kardeşim Panda Selim, annem, babam ve dedem amcamın yanına gittik.
Tabii nenem ve halamda oradalar. Bir de sevdiğim iki kuzenim.

Üç saatlik bir yolculuğun ardından akşam saatlerinde ulaştık. Trafik umduğumuz gibi kalabalık değildi.
Birkaç defa ihtiyaç gidermek için yolda mola verdik. Çok uzun süre konaklamadık. Bir an önce amcama ulaşmak istiyorduk. Bir başka nedeni ise Pazar yerinde kurbanlıklara bakmak tı elbette.
Çünkü bu kadar çok koyunu, keçiyi hiçbir arada hiç göremiyor insan. Onların o kocaman boynuzlarından tutmak, keçilerin sakalını okşamak istiyorduk kardeşimle. Kardeşim gerçi koçlardan biraz korkuyor ama sizden sır çıkmayacağını bildiğim için söylüyorum.

Nihayet şehre ulaşmıştık. Halam, amcam, nenem hepsi bizi karşılarında görünce çoook sevindiler.

Hemen kucaklarına atladık. Birbirimize sarıldı. Ne güzeldi. İnsanın sevdiklerine kavuşması kadar güzel bir şey var mı ya…

Biraz dinlendikten sonra babam, ben, kardeşim immim (kardeşimin deyişiyle) ve kuzenim Bayram hep birlikte kurbanlıklara bakmaya gittik. 

Dedem yorgun olduğu için gelmedi. Bir saat kadar pazarda dolandık durduk. Keçiler biraz ağır kokuyordu ama olsun, geçen yıldan bu yana tümünü özlemişiz valla. 

O kadar çok hayvan vardı ki hangisine bakacağımızı, hangisini alacağımızı şaşırdık kaldık doğrusu. Öyle de oldu babamla amcam kurbanlık almadan pazardan ayrıldılar. 

Kardeşimle ben şaşırmıştık. Sonradan öğrendik ki bayram namazından sonra beğenecekmişiz.
O akşam sabahı iple çektik. Gözümüzü uyku girmedi desem yalan olmaz. Nasıl sevinmeyiz, heyecanlanmayız yarın bayram bayram…


Babamlar erkenden kalkıp namaza gitmişler haberimiz yok. Bizi uyandırmaya kıyamamışlar.
Biz de uyandıktan sonra apar topar Bayram abimle Pazar yerine gittik orada babamlarla buluştuk ve amcamın bir gün önceden gözüne kestirdiği iki koyuna dedem ve babam pazarlık yaparak hemencecik satın aldık. Yaşar amcam akıllı adam vesselam. Uzun süre gezmeden koçlarımızı aldık. Sürünün içindeki en iyi koçları biz aldık sanırım. Çünkü eve getirince annem de nenem de çok beğendiler.
Sonra sırasıyla kurbanlıklarımız kesildi. Kesilirken biz de seyrettik. Kardeşim biraz ürkse de ben bunun da bir ibadet olduğunu öğrenmiştim artık. Küçük değilim, üçüncü sınıfta okuyorum.Kurbanlıklar yüzülürken ben de yardım ettim. Bacaklarını tuttum. Sonra işimizi bitirdikten sonra öğleyin hep birlikte kalabalım aile içinde yemeğimizi yedik. Amcam pişirdi biz yedik elhamdülillah. Yemekten sonra elhamdülillah demeyi annem öğretmişti bize.
Bu ALLAH’a şükretmek demekmiş. Ne güzel bir kelime.

Sonra bayramlaşmaya çıktık kuzenimle. Ertesi gün büyük halamlar ve kuzenlerim de geldiler. Onur abim yeni bir araba almıştı onunla geldiler. 
Çok sevindik. Daha sonra ise hep ziyaretler oldu, gelenler, gidenler, akrabalar. Bahçede oyunlar oynadık. Akşamları güldük, eğlendik. Büyükler bizi sevdi. Bizimle hasret giderdiler.  
 Ama işte yine her zamanki gibi ayrılık vakti geldi çattı. Çünkü tatil bitmişti. Eve, evimize dönmemiz gerekiyordu. Bir de evimizde bizi bekleyen kocaman bir akvaryumumuz ve içinde bir sürü balığımız vardı. 
Vedalaşmak zor oldu elbette. Ben artık büyüdüğüm için alıştım. Ama kardeşim Yaşar Selim henüz daha küçük olduğu için ayrılmak onu birazüzüyor ve hemen hüzünleniyor. Olsun zamanla o da ayrılıklara alışır. Bu bayram tatilini de işte böyle geçirdik.

Bir dahaki tatillerde görüşmek dileğiyle… HOŞÇAKALIN… HAA BİZİ  TAKİP ETMEYE DEVAM EDİN OLUR MU?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder