Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; pireler berber,
develer tellal iken,ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken bir karı koca
varmış.Bu karı kocanın bir kızı olmuş.Kız,el bebek gül bebek büyütülmüş, ama
hiç iş öğrenememiş.Bunun için adına Tembel Kız denilmiş.
Bu kız o kadar tembelmiş ki yerinden kalkmaya
üşeniyormuş. Anası babası ona bir gelberi yaptırmış. Kız da oturduğu yerden
işini gelberiyle yapıyormuş. Kızının evlilik çağı gelmiş. Anası babası kızı bir
avcıyla evlendirmiş. Avcı ava gitmiş, bir ördek vurmuş. Eve gelmiş, ördeği
temizlemiş, ateşe koymuş.
Tekrar ava gitmek üzere hazırlanmış, karısına ateşe
ördeği koydum, yanmasın bak demiş. Tembel Kız, olur demiş, demiş ama yerinden
bile kalkmamış. Aradan uzunca bir zaman geçmiş. Dilenci eve gelmiş. Tembel
Kıza, hanımcığım Allah rızası için bir dilim ekmek demiş. Tembel Kız da yan
tarafta mutfak, geç al cevabını vermiş.
Dilenci mutfağa girmiş. Bakmış ocakta ördek kaynıyor, almış ördeği, torbasına
koymuş, tencerenin içine de ayaklarındaki pis çarıkları...
Gelmiş Tembel Kızın yanına. Bak hanımcığım demiş, ekmeği
aldım Allah razı olsun. Şimdi sana bir türkü söyleyeyim de ben gideyim. Türküyü
şöyle söylemiş; Senin gaga benim torba içinde, Benim çarık senin çorba içinde,
Sen yat kaba yatak yorgan içinde, Ben yiyecem gagayı orman içinde. Dilenci
türküyü böyle söylemiş, çekip gitmiş.
Aradan bir zaman geçmiş, kızın avcı kocası gelmiş.
Karısına ördek pişti mi? Demiş. Karısı olan biteni anlatmış, bak bana bir de
türkü söyledi, sana deyiverem demiş, türküyü söylemiş. O zaman avcı kocası
durumu anlamış, karısına kızıp azarlamış. Ondan sonra Tembel Kız, tembelliği
bırakmış. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder