Okullar ha açıldı ha açılacak derken nihayet dün itibari
ile okullar açıldı. Ben Yaşar Selim de bu yıl artık anaokuluna gitmeyi bırakıp
okula başlıyorum. Kimseye söylemesem de, belli etmesem de heyecanlıyım hani.
Gerçi okula yabancı değilim, Ali ağabeyimin okulu ama yine de yeni arkadaşlar, yeni öğretmen, yeni ortam, yeni
güzergâh. Eh işte her şey yeni.
Annem ve babam çalıştıkları için beni sevgili dedem ve
benden 3 yaş büyük Ali ağabeyim okula götürdüler. Okul yakın olduğu için yaya gittik.
Dedem beni çok seviyor, bunu
biliyorum. Çünkü bizi hiç yalnız bırakmıyor yaaa. Ali ağabeyimle de çoğunlukla
kavga etsek de o da beni çok seviyor. Ben de onu seviyorum.
Günler öncesinden
annem ve babam eksik olan okul ihtiyaçlarımı alıp temin etmişlerdi. Onları
dedemle şöyle bir kontrol ettik.
-İki adet fermuarlı
gösterişli olmayan kalem kutusu
- Bir adet 12'li kuru boya kalemi seti
(Fermuarlı kalem kutusunda )
-Yumuşak uçlu kurşun kalem, silgi, kalem
açacağı,kırmızı kalem, prit,
küt uçlu makas
( Diğer fermuarlı kalem kutusunda )
-Büyük paket ıslak mendil ( 2 adet)
-Kutu kağıt mendil ( 2 adet)
-Çıtçıtlı zarf dosya ( Günlük ödevlerin
taşınması için)
-40 sayfalı kareli küçük boy defter (1adet)
-40 sayfalı çizgili küçük boy
-Beslenme çantası ve su matarası
Sabah kahvaltı
yaptıktan sonra dedem ve ağabeyimle birlikte okula gittik. Sınıf öğretmenimle
tanıştım. O da benim gibi okula yeni gelmiş. Hani tayini bu okula yeni çıkmış.
Adı ne adı ne diye soruyor kuzenim Selin. 
Adı Halil YALÇIN. Onu sevdim. O da
sanırım beni sevdi. Yok yalan olmasın henüz daha sevip sevmediğini bilmiyorum.
İlerleyen günlerde daha iyi anlayacağım.
Haa bu yazıyı sen mi yazdın derseniz. Yooo benim adıma Ali ağabeyim yazdı. Şimdilik bu kadar. Sonra görüşürüz. Derslerime çalışmam lazım.
Babamın deyişiyle,
çoook
çalışmam lazım çoooooooook.
Yaşasın
OKULLU OLDUM...
